Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dün gece bir hastanın vefatının ardından, hasta yakınları tarafından yoğun bakım kapısı ve hastane camlar kırılarak sağlık çalışanlarına psikolojik şiddet uygulandığı iddia edildi. Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası’ndan  (HEP-SEN), açıklama yapıldı.

Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde bulunan Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dün gece yoğun bakımda yatan bir hasta vefat etti.

Hastanın vefatı ardından, hasta yakınlarının yoğun bakım kapısı ve hastane camlar kırılarak sağlık çalışanlarına psikolojik şiddet uygulandığı öne sürüldü.

Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN), Şanlıurfa’da yaşanan şiddet olayının, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gösterdiğini söyledi.

HEP-SEN Şanlıurfa Şube Başkanı Beytullah Kara, “Bugün sevindiğimiz tek nokta, herhangi bir sağlık profesyonelimizin canına zarar gelmemesiydi” dedi.

“ŞİDDET, ÇÖZÜM DEĞİLDİR “

HEP-SEN, sosyal medya hesabı X’ten söz konusu şiddetle ilgili, “Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan olay, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha göstermektedir. Yoğun bakımda bir hastanın vefatının ardından, hasta yakınları tarafından yoğunbakım kapısı ve hastane camlarının kırılması ve sağlık çalışanlarına psikolojik şiddet uygulanması kabul edilemez. Bu olay, sağlıkta şiddete karşı yasal ve toplumsal önlemlerin acilen güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Sağlık emekçileri, mesleklerini korku ve tehdit altında değil, güven içinde yapmayı hak etmektedir. Şiddet, çözüm değildir; bilakis toplum sağlığını tehlikeye atan bir sorundur” ifadelerini kullandı.

“TÜKENİYORUZ ARTIK”

HEP-SEN Şanlıurfa Şube Başkanı Beytullah Kara, “Tükeniyoruz” diyerek, şu ifadeleri kullandı:

“Sağlıkta şiddetin adresi bu sefer Şanlıurfa oldu. Sağlıkta şiddetin her gün yaşanmasından dolayı bu şiddete alıştırıldık, alıştık. Tükeniyoruz artık. Bugün sevindiğimiz tek nokta, herhangi bir sağlık profesyonelimizin canına zarar gelmemesiydi. Yoğun bakımdaki çalışanlarımızı ziyaret ederek korku ve endişelerini paylaştık. Olayla ilgili tutulan tutanakların takibinde olacağımızdan şüpheniz olmasın.”