Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kulübün geçmişte karşı karşıya kaldığı zorlukları ve bugüne kadar yapılan fedakârlıkları anlatarak, "Bunu hak ettik mi?" sorusunu gündeme getirdi.
Mehmet Giray Küçük, göreve geldiklerinde Şanlıurfaspor’un çok büyük mali sıkıntılarla boğuştuğunu, kulübün adeta yok olma noktasına geldiğini vurguladı. Başkan Küçük, geçmişteki borç batağını ve transfer yasaklarını aşmak için büyük çaba harcadıklarını belirterek, "Bugün belki kolay unutuluyor ama biz bu kulübü yok olmaktan kurtarmak için gece gündüz mücadele ettik" dedi.
Başkan Küçük, göreve geldiklerinde kulübün borç batağında olduğunu hatırlatarak, "Şanlıurfaspor’un tarihine bakıldığında, en zor dönemlerden birini yaşadığını görebiliriz. Transfer yasakları, ödenmemiş borçlar, geçmiş yönetimlerden kalan büyük yükler vardı. Tüm bu sorunları çözmek için ekibimizle birlikte maddi ve manevi fedakârlıklar yaptık" ifadelerini kullandı.
'ŞANLIURFASPOR’UN BUGÜN AYAKTA OLMASI BİLE BAŞARIDIR’
Kulübün finansal krizlerden sıyrılıp ayakta kalmasının bile büyük bir başarı olduğuna dikkat çeken Başkan Küçük, "Sadece birkaç yıl önce borçlar nedeniyle kulübün kapanma tehlikesi vardı. Bugün transfer yapabilen, ligde mücadele eden ve her geçen gün güçlenen bir takımımız var. Ancak görüyoruz ki bazı kesimler bu gerçekleri göz ardı ediyor ve sadece anlık başarılar üzerinden yorum yapıyor" diye konuştu.
Küçük’ün açıklamalarının tamamı şöyle:
“Neden Bu Durumdayız?
Sevgili Şanlıurfaspor severler, maalesef kulübümüzün şu anda içinde bulunduğu durum hiç tahmin etmediğim bir hal almıştır. Bundan sonra kulübümüz adına çok zor bir süreç başlamıştır. Ancak biz bu noktaya niye geldik, ne gereği vardı? Son oynadığımız Erok maçında tribünlerin beni ve yönetimi istifaya davet etmesi, bizim açımızdan bardağı taşıran son damla olmuştur. Peki biz bunu hak ettik mi? Özellikle şahsımın o anki karışık duygular ve üzüntü içerisinde hala kulaklarımdan gitmeyen o sesleri unutamıyorum. Peki bunu hak ettik mi? Şimdi size bu konuda birkaç bilgi vermek istiyorum.
2017-2018 SEZONU: ZORLU BAŞLANGIÇ
Yıl 2017-2018 sezonu, bir önceki sezon düşünmüştük. Kulübün korkunç borçları ve neredeyse yönetici dahi bulamayacağı bir durumdaydı. Yine sürekli kader birliği yaptığım Emin Yetim başkan birlikte devam etmemizi söyledi. Ve o zor şartlarda hiçbir destek olmadan yine kendi çabalarımızla son Gümüşhane maçında son saniye golüyle maalesef bir üst lige çıkamadık. Aslında Urfaspor maceram tam da bu sezon başladı. Bana göre başarılıydık, çünkü travma geçirmiş bir takımı neredeyse son saniyeye kadar üst lige çıkaracaktık.
2018-2019 SEZONU: BAŞARILI KADRO VE KAOS
Gelelim 2018-2019 sezonuna; yine destek olmadan belki de hala hafızalardan silinmeyecek çok güzel bir kadro kurduk. Bugün halen Türk futboluna armağan ettiğimiz milli takım düzeyinde oyuncu veren bir kulüp haline geldik. Samet Akaydın, Cebrail Karayel bunlardan birkaçı. O sezonun devre arasında kongre oldu ve ben o yönetimde yer almadım. Ve sezon sonu bir kaos ortamında belki de Urfaspor'un geleceğini kurtaran futbolcular bir bir tek taraflı fesih edip gitmişlerdi. Oysa futbolcularla 3-4 yıl sözleşme imzalamıştık. Benim yönetimde olmamama rağmen takım iyi olduğu için play-off oynamıştır.
2019-2020 Sezonu: Enkazdan Kurtarma Çabası
Gelelim 2019-2020 sezonuna. Urfaspor'un kağıt üstünde bir yönetimi var, ancak hiçbir şekilde yok gibi davranıyordu. Transfer yasağı açılamadığından eldeki altyapıdaki oyuncularla mücadele etmeye çalışmış ve tarihin en kötü sonucuyla ligi sonuncu sırada bitirmiştir. O dönem yönetimde olmadığım halde Urfaspor'un düşecekse de enkaz bırakarak düşmemesi için elimden geleni ben ve çok değerli arkadaşım Murat Şahanoğlu ile beraber kulübün en azından tüm maçlara çıkmasını sağladık. Çünkü içimde şöyle bir inanç vardı: İki maç üst üste çıkmazsak direkt BAL ligine düşüyorduk, ondan sonra toparlanmak imkansızdı. O dönemdeki yöneticiler elini ayağını çekmiş, tesiste su dahi yoktu. Biz her hafta o genç çocukların mutfak masraflarını karşılayarak Şanlıurfaspor'un mücadelesine devam etmesini ısrarla istedik. Çünkü 3. lige düşersek bir şekilde çıkabilirdik, ama BAL ligine düşersek Urfaspor bugün Malatyaspor, Karabük, Mersin ve adını sayamadığım birçok kulüp gibi olurdu.
O zamanki yaptığımız işlerin en büyük şahidi saygıdeğer eski kaptanımız Mutlu Yılmaz'dır. Bir gece deplasmana gitmek için yola çıktıklarında kaynak bulamadıkları için çocukları evlerine göndermiş ve maça gitmeme kararı alınmıştı. Gece saat 3:00'te bana haber ettiklerinde ben Mutlu hocayı çağırıp limitsiz bir kredi kartı vererek tüm masrafları üstlenerek mutlaka sahip çıkması gerektiğini söyledim. Bu arada Karaköprü Şanlıurfa FK olayları iyice konuşulur olmuştu, hatta bazı efsane başkanlar ve daha sonra Urfaspor başkanlığını yapan eski bir oyuncu o yönetimin içindeydi. Daha sonra başkanlık yapan bu zat beni ofisine çağırmış, "Giray başkan, niye Urfaspor için bu kadar ısrarcısın, bırak maça çıkmasın düşsün, burada borçsuz Karaköprü var" dediğinde utanır mı bilmem ama hiç kimse kalmasa bir tek ben Urfasporlu kalırım diyerek mücadeleyi sonuna kadar yürüteceğimi söyledim. Maalesef bu kişi daha sonra Urfaspor başkanı olmuştur. Bu şekilde sezonu sübvanse ederek oyuncuların, hocaların lisans paralarına kadar karşılayarak kulübün yaşaması için var gücümle arkadaşım Murat Şahanoğlu ile beraber sonuna kadar mücadele ettik. Ve nihayetinde pandemi süreci ile beraber Şanlıurfaspor'un düşmeden 2. ligde kalması kesinleşti. Eğer o sezon biz ısrar edip takımın maçlara çıkmasına sebep olmasaydık, pandeminin bu kararından da faydalanamayacaktık.
2020-2021 Sezonu: Borçlardan Kurtuluş ve Yeni Umutlar
Sırada 2020-2021 sezonu vardı. Evet, 2. ligde kalmıştık ancak transfer yasağı ve korkunç bir borç vardı. Yine bana göre Urfa'nın efsane sayılabilecek başkanlarından Emin Yetim bu işe el atmamız gerektiğini söyledi, ancak iş çok zordu. Çünkü Şanlıurfa FK projesi bütün halktan kabul görmüş, hatta Şanlıurfaspor ile ilgili spor programları yayından kaldırılmış ve Şanlıurfaspor neredeyse konuşulmamış hale gelmişti. Bu amaçla Şanlıurfaspor'u gündemde tutmak için çok büyük emeklerle bir televizyon kanalı dahi kurduk. Bu programa o dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zeynel Abidin Beyazgül katıldı. Ve söylediği bir cümle belki de Urfaspor'un kurtuluşu oldu: "Herkes bir şey söylüyor, Urfaspor'un borcu kapanacak gibi değil, bilsem 10-12 milyona kapanacak ben bu parayı veririm" dediğinde benim için bir umut oldu. Yaklaşık 50 yerli yabancı dosya için tek tek oyuncularla görüşmeye başladım. Anlaştığım oyunculardan ibraname aldım, bu ibranamelerle belediye başkanının karşısına çıkıp söz verdiğiniz gibi 10-12 milyona ben bu işi bitiririm dedim. Hatta o an için belki inanmamış olacak ki ibranamedeki birkaç oyuncuyu kendisi bizzat aradı ve neredeyse oyunculara ödenecek paraların yüzde 15-20'si ile bu işin biteceğine inandı ve ışığı orada yaktık. Bu arada kendi şahsi aracımla 60.000 km yol yaptım, oyunculara tek tek gittim. Hatta bir gidişimde ağır bir kaza geçirdim ve bugünkü değeri 4 milyon olan aracım pert oldu. Fakat bu bizim yolumuza taş koymadı. O dönemin şahidi taraftar gruplarından Kerim Aktosun ve Mehmet Köse Mersin'e yanıma gelerek bu işi devam etmem yönünde bana telkinlerde bulundular. Ben de bu işi başaracağıma inanarak kısmi değil Urfaspor'un neredeyse borcunu temizleyerek yeni sezona transfer yasağını açtık.
Ancak zaman daralmıştı ve lig başlayacaktı, bu yüzden çok acele 25 tane transfer yaptık, ancak hazır olmayan ve boşta kalan oyuncularla bir kadro kurmuştuk. O gün transfer yasağının sona ermesine 50 saniye kala transfer yasağını açmıştık. Ancak sonuç anlamında işler iyi gitmedi ve sezonun ilk devresini beş puanla ve neredeyse düşmesi kesinleşmiş bir takım olarak tamamladık. Ancak bizim için her şey bitmemişti, ikinci yarıya iyi transferler yaparak ikinci yarıda şampiyon olan Manisa kadar puan alıp mucizevi bir şekilde ligde kalmıştık. Artık Urfaspor'un önü açılmıştı ve kulübün borcu kalmamıştı. İsteseydim kulübü şirketleştirip kulübün sahibi olabilirdik, ancak ben Urfaspor'un her zaman halkın takımı olarak kalmasını savunuyorum.
2021-2022 SEZONU: AYRILIK VE BÜYÜK BÜTÇE
2021-2022 sezonu öncesi kulüp yapılanması ve transfer politikasındaki prensiplerime aykırı durumlardan dolayı tekrar yönetimden ayrıldım. O sezonda büyük bir bütçe ile son anda ligde kalındı.
2022-2023 SEZONU: ŞAMPİYONLUK VE DESTEKLER
2022-2023 sezonu öncesinde başkan Emin Yetim beni arayarak tekrar kulübe geri dönmem gerektiğini söyledi. Ben de her zamanki gibi görevden kaçmayarak futbol tarihinin en önemli sezonlarından birini geçirerek play-off şampiyonu olarak bir üst lige, yani 1. lige adım attık. O dönem çok iyi bir kadro kurmuştuk ama yine ligin en düşük bütçeli takımlarından biriydi. O dönemin şehrimizin valisi Salih Ayhan'ın destekleriyle de şampiyon olduk. Tabii ki vali beyin destekleri yadsınamaz, ancak vali beyin son sekiz hafta destek vermeye başladığı zaman biz zaten ligin lideriydik, yani desteksiz bir şekilde. Tabii ki buradan Salih Ayhan valimize çok teşekkür ediyorum çünkü o son biraz da maddi destek olmasaydı belki de çıkamayabilirdik. Ancak şampiyonluğun başlangıçtaki asıl mimarları şimdiki hocamız Kemal Kılıç, ben ve Emin Yetim, sonrasında ise belediye başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ve Salih Ayhan'dır.
2023-2024 SEZONU: İSTİFA VE ZORLU SÜREÇ
2023-2024 sezonu başlangıcında ayrılmak istedim, ancak dönemin başkanı Hacim İzol ısrarla devam etmemi söyledi. Ben de devam ettim, ancak transfer politikası benim prensiplerime aykırı yürüyordu, bu konuda başkan ve teknik direktör Zafer Turan'ı ikna edemiyordum. Ayrıca üst üste gelen galibiyetler bir anlamda beni haksız gibi gösteriyordu. Ancak ben bu galibiyetlere aldanmayalım, biz bu şekilde küme düşeriz dediğimde resmen bana güldüler. Ve ben takım liderken herkes el ele Süper Lig'e giderken kadronun ve transferlerin iyi olmadığını savunarak istifa ederek ayrıldım. O sene çok büyük bir bütçe ile lige başlamıştık, ancak sezon sonu gelinen noktada başka bir maçın sonucuyla belki de Allah'ın takdiri ile ligde kaldık. Hatta o sezon play-off maçından dönerken ölümcül bir kaza geçirmiş, çok şükür hayatta kalmıştık. O gün kaza geçirirken aklımdan geçen şey sevgili eski Urfaspor sevdalısı İsmail Dortkardeş gözümün önünden geçti. O da Urfaspor sevgisini bedeniyle ödemişti. Öyle olabilirdik ama yüce Rabbim herhalde bize acıdı.
2024-2025 SEZONU: KAYYUM TEHLİKESİ VE YENİ YÖNETİM
2024-2025 sezonu öncesi camiada çok büyük bir kaos vardı, başkan adayı bulunamıyordu. Ancak efsane başkan ve kurmuş olduğu bir ekip görev ve talip olduklarını açıkladılar, onlar da ikinci kongreye, yani son kongreye saatler kala çekildiler, dolayısıyla 10 saat sonra yapılacak kongrede kulüp direkt kayyuma kalacaktı ve sonu maalesef amatöre kadar gidecekti.
Yine buna gönlüm razı olmayarak 2 saat içerisinde bir grup arkadaşla birlikte kimseyle görüşmeden, kimseyle pazarlık etmeden, sonunu düşünmeden, nelerle karşılaşacağımızı bilmeden cesaretle liste yaptık ve kongrede seçildik. Unutulmamalı ki o gün biz girmeseydik şu an Malatyaspor'dan hiçbir farkımız olmayacaktı.
Kongrede seçildikten sonra ortada ne bir takım ne de bir yapı vardı. Sadece iki sözleşmeli oyuncu ve sözleşmelerini tek taraflı fesih hakkı kazanan 460.000 Euro ödemekle yükümlü olunan iki futbolcu vardı. Acilen bu oyuncularla anlaşıp FIFA dosyası açılmadan olayı kapattık, yani gelir gelmez 120.000 Euro paramız gitmişti ve biz bu parayı aramızda toplamıştık.
Bütün takımlar sezon öncesi kampının ilk etabını bitirmişti, ligin başlamasına çok kısa bir süre vardı. Ve geçmiş yıldan kalan bir sürü borç, transfer yasağı vardı. Piyasaya olan esnaf borçları da ve daha sonra gelecek olan yağmur gibi icralar da işin cabasıydı. Ancak biz yılmadık, bütçemiz ölçüsünde bir kadro yaptık ve bu kadroyu yaptığımızda Urfa'da hemen hemen herkes büyük bir fiyasko yaşayacağımızı ve sezon sonuna kadar on puan bile alamayacağımızı iddia etti.
Sezona iyi başlamasak da iyi bir takım olduğumuzu herkes görmüştü, zaman geçtikçe daha iyi olduk. Ancak teknik direktörümüzün hala anlamadığım sebeplerden dolayı ayrılması ve akabinde devre arasında bazı oyuncuların düşük ücretler aldıklarını ve iyi piyasa yaptıklarını gerekçe göstererek takımdan ayrılmak istediler. Biz o dönemde destek çağrıları yaparken biraz destek bulsak oyuncularımızı bırakmamamız gerektiğini yönetimde konuşuyorduk. Ancak tüm Urfa'nın dinamiklerine kara bulutlar çökmüştü sanki, tamamen yalnızlaştık, hiç kimse kapımızı çalmadı. Maddi desteği geçtim, manevi destek anlamında da maalesef beklediğimizi alamadık. Sponsor arayışlarımız sonsuz kaldı, şehrimizin ileri gelenleri bu konuda önayak olmadılar. Sadece sayın valimiz Hasan Şıldak'ın bir sponsor bulması neredeyse 24 hafta geçmişti. Ve bu da toplamda 5 milyonluk bir anlaşmaydı. Ancak buradan da bir önceki sezondan kalan ödenmeyen 1.5 milyon para düşürülerek 3.5 milyon bir destek sağlanmış oldu. Bu süreçte sayın belediye başkanımız Kasım Gülpınar otobüsümüzü kiralamış, aylık 140.000 TL yükten ve aylık 1750 litre yakıt yükünden bizi kurtarmıştı. Ayrıca mutfak masrafı olarak aylık 150.000 TL destek de halihazırda devam etmektedir, ayrıca bir de nakit 3 milyon desteği olmuştur ve daha sonra da 2 milyon daha katkı sağlamıştır, kendisine buradan teşekkürlerimi sunuyorum.
Sezon ilerlerken SGK ve maliye borçlarından dolayı -3 puan cezasıyla karşı karşıya kaldık. Toplamda 4 milyon olan ve aylık 70.000 TL olan taksitler bir önceki sezonda yatırılmadı, yapılandırma bozulduğu için 14.5 milyon borçla karşı karşıya kaldık. Bu borcu da yapılandırdık, çok değerli yönetim kurulu arkadaşlarımızın Mehmet Baydilli ve Ahmet Bulut'un şahsi mülklerini SGK'ya teminat göstererek bu cezadan kurtulduk. Aynı şekilde maliye yapılandırması için de değerli yönetim kurulu üyemiz Şahin Kartal ve Hasan Aşıkoğlu'nun birer araç teminat vermesiyle bu sorunu da çözdük.
Hala maddi anlamda bir destek gelmiyordu, önümüzde korkunç bir transfer yasağı duruyor ve oyuncularımız bir bir ayrılmak için şehri terk ediyordu. Bu dönemde oyuncularımızın paraya çevrilmesi konusunda büyük bir plan yapılmış ve çok büyük bir maddi kaynak sağlanarak hem transfer yapılmış hem transfer yasağı açılmış hem de gecikmiş borçlar kapatılmıştır. Yine kendi yağımızda kavrulduk.
Ancak bunların hiçbiri yeterli değildi. Türk futbol tarihinin belki de en zor, en çekişmeli liginde mücadele ediyorduk ve mücadele ettiğimiz kadro çok çok düşük bütçeli ama azimliydi. Ligin Malatyaspor'dan sonra en düşük bütçeli takımıydı. Yani aslında Malatyaspor'dan bir farkımız yoktu. Bütçesi küçük ama yüreği çok büyük yönetim ve futbolcularla azimle mücadele etmeye çalıştık. Ama daha ligin ilk haftasından geldiğimiz güne kadar planlı bir yıpratma, planlı bir demoralize etme durumu yakamızı bırakmadı. Oysaki katıldığım her televizyon programında lütfen destek, lütfen destek, lütfen demekten bıktım. Çağrı yapmaktan kapı kapı gezmekten kendimize yediremediğimiz durumlar olsa da gururumuz incinse de Urfaspor için her şeyi yapabilirdik.
2024-2025 SEZONU ZORLU MÜCADELE VE İSTİFA ÇAĞRILARI
Son haftalarda bana göre de başarısız sonuçlar alsak da hala yarışın içindeydik. Zaten ligin seyri şunu gösteriyor ki bu mücadele son düdüğe kadar devam edecek. Ancak hala anlamadığım bir şekilde son maç ve küme düşmüş edasıyla şehirde bir umutsuzluk ve acımasızca eleştiri dozajı arttırıyordu. Erok maçı benim için her şeyin sonu oldu. O gün statta istifa diye yırtılanlar yukarıda anlattığım olaylardan dolayı şunu hissettim. Bu kitle bugün bir nebze de olsa benim sayemde statta olmalarına rağmen yönetimimize bana bırakıp gitme isteğini şiddetle dile getirmeleri çok acı verici. Kimse kusura bakmasın bugün bu kulüp eğer ayaktaysa ve bu mücadeleye bu ligde devam ediyorsa burada katkı sağlayan dört unsur vardır:
Emin Yetim
Giray Küçük
Zeynel Abidin Beyazgül
Bir avuç taraftar
Başka da hiç kimse kendine pay çıkarmasın.
Daha ligin bitmesine 9 hafta varken tamamen ligden düşmüşüz havası yaratılması çok anlamsızdır. Son haftaki sonuçlara bakıldığında ve fikstür göz önüne alındığında hala takımımızın çok büyük şansı vardı. Ancak şu anda kim kendine pay çıkarır bilemem ama 8 hafta kala düştük, düşürdüler, düşürdünüz.
Şu anda kendi bütçemizden kadro değeri bakımından 15-20 kat daha yüksek takımlarla mücadele ediyoruz. Ederdik de, ancak şartlar bunu imkansız hale getiriyor.
Küme düşmeme mücadelesi verdiğimiz takımlara bir göz atın: Sakaryaspor kenetlenmiş durumda, Ankaragücü zaten öyle, Manisa keza hoca değiştirerek "biz bu işte varız" diyor. En az 10-12 takım bu krizi derinden hissediyor ama hiçbiri bizim yaptığımızı yapmıyor, yani kendi kendine kendi eliyle son sekiz hafta kala düşmeyi kesinleştirmiyor.
İki gündür çok yoğun telefonlar alıyorum, gerek diğer kulüp başkanlarından gerekse spor kamuoyunun saygıdeğer insanlarından. Gerçekten duruma inanamıyorlar.
Tabii ki bizim de hatalı olduğumuz, istemeden de olsa belki imkansızlıktan dolayı hatalar yapmış olabilirdik. Ancak bunların hepsinin muhasebesi can çekişirken son sekiz hafta değil sezon sonu yapılırdı. Ayrıca biz bu sene yapılanırken sadece günü kurtarmaya değil kulübün geleceğini kurtarmaya yönelik de davrandık. Çünkü Urfaspor bir sezonluk değil bir ömür boyu yaşamalıydı. Yoksa ben bu sene borç ödemeseydim sezon sonu en az 1.5 milyon euro kalacaktı.
Kaldı ki bu kısıtlı imkanlarla oyuncuların son bir ay maaşları hariç tüm paraları ödenmiştir. Tek 1 kuruş prim borcu olmadığı gibi hiçbir prim bir sonraki maça kalmamıştır. Piyasaya borç yapılmamıştır, her şey zamanında ödenmiştir. Son dönemlerde deplasmanlara giderken değerli yönetim kurulu arkadaşlarımızın kredi kartlarına başvurulmuş, kendi dahil kredi kartımızda borçlanarak kulübü mücadelenin içerisinde tutmuşuz.
Şimdi bizi istifaya çağıranların çözüm bulması gerekir. Bu iş artık onların sırtındadır. Kimse bu takım nasılsa düştü demesin, diyemez de. Kalan sekiz maçta 13-15 puan alınması hiç de zor değildir. Gelip de bu puanları alamayıp ondan sonra bize işi kimse yıkmaya çalışmasın. Sekiz maçta bu kadar fikstür avantajına rağmen bu puanı alamayacağına inanan da gelmesin zaten.
Son sözüm: Urfa'da tespit ettiğim bir durum var. Her zaman kötü gidişatlarda sorumlular alkışlanır, hizmetkarlar sorumlu olur. Bu gelenek değişmedi ve biz de bu işin sorumlusu olduk.
Bu yapıyla, bu anlayışla Urfaspor bu seneyi kurtarsa da geleceğine dair büyük kuşkularım var. Öncelikle topyekûn takımı sahiplenmemiz ve sahiplenme konusunda üzerine düşenleri yapmayanları zorlayıcı unsur olarak metotlar geliştirmeliyiz.
Kongre sürecine girdiğimiz bu süreçte inşallah bir mucize gerçekleşir ve kulübü bu kaostan kurtaracak bir yapılanma olur.
Her şeye rağmen eğrisiyle doğrusuyla hatalarımla sevaplarımla günahlarımla yaptıklarımla ya da yapamadıklarımla Şanlıurfaspor için tüm emeğim tüm yaptıklarım helali hoş olsun.
Sağlıcakla kalın...”
Urfadeğişim Gazetesi
10833,25%-0,07
36,67% 0,08
39,99% 0,28
3522,27% 0,18
5680,05% 0,19